-9° Açık

ŞÜKÜR VE KANAAT

Genel - 18 Haziran 2021 10:15 A A

Şükür, sözlükte “yapılan iyiliği bilmek ve onu yaymak, iyilik edeni iyiliğiyle övmek; minnettarlık” anlamındadır. Terim olarak “Allah’tan veya insanlardan gelen nimet ve iyilikten dolayı minnettarlığını ifade etme, nimete söz ve fiille mukabelede bulunma, Allah’a itaat edip günah işlemekten uzak durmak suretiyle nimetin gereğini yapma” şeklinde tanımlanmıştır.

Râgıb el-İsfahânî üç türlü şükürden bahseder. Nimeti hatırda tutmak kalple şükür, nimeti vereni övgüyle anmak dille şükür, nimet sahibine layık olduğu şekilde karşılık vermek organlarla şükürdür.

Kur’an-ı Kerimde şükür kelimesi ve türevleri yetmiş beş yerde geçmektedir. Neml suresinde (27/40) Hz. Süleyman’ın dilinden, “Şükreden ancak kendi iyiliği için şükretmiş olur; nankörlük eden de bilsin ki Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. O büyük kerem sahibidir.” buyurulmaktadır.

Hadislerde şükür kavramı hem ”verdiği nimetten dolayı kulun Allah’a minnettar olması” hem “Allah’ın kullarının şükrüne karşılık vermesi” hem de “insanların birbirine teşekkür etmesi” manasında geçmektedir.

Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Allah’a şükretmeyen insanlara teşekkür etmez, insanlara teşekkür etmeyen Allah’a şükretmez.” (Müsned, 2,258,295,303; Tirmiz, “Birr”, 35)

Kanaat, sözlükte “payına razı olma” anlamındadır. Terim olarak “kişinin azla yetinip elindekine razı olması, kendisinin ve sorumluluğu altında bulunanların ihtiyaçları asgari ölçüde karşılayabileceği maddi imkanlarla iktifa edip başkalarının elindeki şeylere göz dikmemesi, aşırı kazanma hırsından kurtulması” şeklinde tanımlanmıştır.

Birçok ayette kanaatkarlığın üzerinde durulmuş, dünyaya ve mala karşı aşırı düşkünlük yerilmiştir. Hz.  Peygamber’in kanaatkarlığı bir iffet, tok gözlülük ve gönül zenginliği olarak değerlendirdiği (Buhari, “Zekat”, 18) kanaatkarlığı şükrün en ileri derecesi saydığı (İbn Mace, “Zühd”, 24) bildirilmektedir.

Kanaatin engellerinden ve düşmanlarından biri dünya hırsıdır. Kişinin malı artabilir. Fakat maksat çok kazanmak değil, helal kazanmak ve kazancın hakkını vermektir.

Rabbimiz, Zümer suresi 66.ayette “Şükredenlerden ol” buyuruyor. Hayatımızda sahip olduğumuz her şey şükür sebebidir. Sadece mal mülk değildir. Ailemiz, çevremizde bulunan her şey şükür kaynağımızdır. Kalbimizin ve dilimizin her daim şükretmesi gerekir. Hayatımızda bir şeyler yolunda gitmediğinde Allah’ın bize vermiş olduğu güzellikleri fark edip şükredelim. Sevdiklerimize zaman zaman güzel sözler söyleyelim var oldukları için şükür ettiğimizi bildirelim. Bu durum onları mutlu ettiği kadar sizi de mutlu edebilir.

“Şükreden bir kul olmayayım mı?” buyuran Peygamberimizi anlamak şükrü anlamaktır.

 

Bu haber 663 kez okundu.
Genel - 10:15 A A
BENZER HABERLER